bedirhan gökçe şiirleri
SEN GİDERSEN
Sen gidersen sesin gider
Kokun gider yüzün gider
Ay dolanır pusularda
Tenim titrer gecem biter
Sen gidersen yüzün gider
Martı küser baykuş öter
Senden kalan son hatıra
İki damla yaşın gider
Sen gidersen boyun gider
Posun gider sözün gider
Bir şey kopar yüreğimden
Çatılmadık kaşın gider
Sen gidersen kim kıskanır
Kim dolanır pencereme
kimler gelir kimler geçer
Çift kapılı şu hücrede
Sen gidersen sohbet gider
Tadım gider tuzum gider
Dinlediğim her şarkıda
Tel kırılır sazdan düşer
Sen gidersen başkent gider
içim üşür ayaz düşer
İzmir de konak meydanı
İstanbul da taksim düşer
Sen gidersen canım gider
Adın geçer içim titrer
Şu dağlanmış yüreğime
Sevda denen akkor düşer
Sen gidersen herşey gider
Sesin gider,sesim düşer
Sen gidersen ey sevgili
Ben biterim,şiir biter...
Bedirhan GÖKÇE
DESEM Kİ
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm Seni arıyorum.
Seni, Seni, Seni
Cahit Sıtkı Tarancı
Resimi tam boyutu ile görmek için tıklayınız.
ALDIRMA
Karanlık ufuklar ergeç ağarır
Dağlarıda duman bürür aldırma
İnananlar elbet menzile varır
Hac kervanı ağır yürür aldırma
Sevda tutmaz her yüreğin örgüsü
Aşk dediğin kula Allah vergisi
Ne günahı vardır nede sorgusu
Sevmeyenler kinde erir aldırma
Ayrılıklar bağrımızı delsede
Soframıza hasret aşı gelsede
Muhammedler halimize gülsede
Derdi veren derman verir aldırma
Yolumuza dursalarda ne çıkar
Kolumuzu kırsalarda ne çıkar
Prangaya vursalarda ne çıkar
Hain ölür demir çürür aldırma
Aşkın denizinde çinup yunalım
Biraz daha bekle eli kınalım
Yanacaksak bu uğurda yanalım
Yananları Allah görür aldırma
Ayhan İnal
Resimi tam boyutu ile görmek için tıklayınız.
ACILAR DENİZİ
Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiller söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...
Ümit Yaşar Oğuzcan
Resimi tam boyutu ile görmek için tıklayınız.
İLK YAZDA
Sen bir sarkiyi yorumlarken
Ayaklarim yerden kesilir benim
Yedi kat göklerde dolasirken,
Basim bir yildiza çarpar
Akkor kesilir bedenim...
Sen bir siiri yorumlarken
Bense gök kusagina binerim
Yüregim kipir kipir bir kustur artik!
Dagin, vadinin üzerinde
Yagmurla yaris ederim
Sen bir resmi yorumlarken
Boyalar canima karisir benim
Figürler egemen zaman ve mekana
Yer-gök türkü çiçegidir
Yeserten sensin güzelim...
Sen sustugun vakit ilk yaz yok artik
Berekette biter, sevda da biter
Birden çöküverir kis ve karanlik
Sarkisiz, siirsiz, resimsiz bir dünyaya dökülür
Kanatlari kirilan türküler...
Bahattin Karakoç
Bana Bir Gül Ver
kendimin ellerinden tutunca
içimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara çıkmak, yolculuklara bakmak geliyor
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor
bak, palandöken dağlarında karlar erimiş
teknelerde kol kola bahar sulara inmiş
dağlar için, sular için bana bir gül ver
avuttuğum düşler için bana bir gül ver
yıllarım sırılsıklam yağmurlar giymiş
günlerin avlusuna yeni yeni çocuklar inmiş
dağlar için, sular için bana bir gül ver
avuttuğum düşler için bana bir gül ver
ben bütün yeşillerimi inatçı ayazlara çaldırdım
sen kendinin ellerinden tut
kendine benim için bir gül ver
Nefretim Aşkımı Aştı Bu Gece
Sen benim gözümde bir hiçsin artık,
Nefretim aşkımı aştı bu gece
Bugün ki sözlerin söz müydü artık
Son sözün sabrımı aştı bu gece
Kolayca bitsin bu diyemedin de
Salladın savurdun basiretsizce
Hiç mi ders almadın onca gezdik de
Yağmurun rahmeti aştı bu gece
Yürümeyen neydi,ilişkimiz mi?
Günüm sensiz bomboş deyişimiz mi?
Sensiz yaşayamam çelişkimiz mi?
Yalanın doğrunu aştı bu gece
Evlenmek hayali kapımda idi
Giriş kat evimin boyası yeni
Mobilyan,takımın, alınmış idi
Vuslatım tadını aştı bu gece
Yemedim yedirdim ne varsa sana
Üç kuruşum olsa verirdim daha
Memurdum yoksuldum hatırlasana
Hafızam haddini aştı bu gece
Ayakların donmuş,üşümüştün de
Gece yatamamış üzülmüştüm de
Bir ay oruç tutup yememiştim de
O çizmen boyunu aştı bu gece
Yapılan söylenmez, gelmezmiş dile
Allahtan beklenir kul bilmese de
Kızgınlığım buna, sebep ise de
Sabrım miadını aştı bu gece
Onca gez toz benle,seviyorum de
Sonra git nişanlan bir de ona de
Şerefsizlik değil, nedir bu söyle
Küfrüm edebimi aştı bu gece
Sana son bir sözüm, nasihatım var
Aldığım ahlakla bir terbiyem var
Senin doğuran ana deyip geçmek var
Saygım adabımı tuttu bu gece
Gönlümün romanı bitti bu gece
Hangisine yansam şimdi gün gece
Ömrümden beş yıl gitti bu gece
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder