28 Aralık 2011 Çarşamba

basketbol nedir nasıl oynanır ve kuralları

basketbol nedir nasıl oynanır ve kuralları

Basketbol, bütün dünyada en çok sevilen sporlardan biridir. Türkiye’de futboldan sonra en çok basketbol karşılaşmaları izlenir. Basketbol, 19. yüzyılın sonunda ABD’de oynanmaya başladı. Daha sonra Kanada, Fransa, İngiltere ve dünyanın öteki ülkelerine yayıldı. 1936′da Olimpiyat Oyunları arasında yer aldı.Basketbol Saha Ölçüsü

Basketbol, çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 26 m x 14 m’dir. Oyun alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarında bir sac levhadır. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet vardır. Sepet, 45 cm çapında demir bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur. Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık 75-78 cm, ağırlığı 600-650 gram kadardır.

Kurallar

Basketbol beşer kişilik iki takımla oynanır. Her takımın en çok yedi yedek oyuncusu bulunabilir. Oyuncu, oyunun durduğu herhangi bir anda değiştirilebilir ve oyuncu değiştirmede bir sınırlama yoktur. Genelde takımdaki beş oyuncunun ayrı ayrı görevleri vardır. Her oyuncu atış yapabilir ve karşı takımın hücumu sırasında da savunma yapması zorunludur. Oyuncular alanda, bir orta, iki ileri ve iki savunma oyuncusu olarak yerini alır. En uzun boylu oyuncu, genellikle orta oyuncusu olarak seçilir. Karşılaşma, oyunun ve her devrenin başlangıcında hakemin, topu orta yuvarlakta havaya atmasıyla başlar. Topun, iki takımdan birer oyuncu arasında, iki oyuncunun da sıçrayabileceğinden daha yukarıya atılması gerekir. Top en yüksek noktasına ulaştıktan sonra, iki rakip oyuncu sıçrayarak topu kendi takımına kazandırmaya çalışır. Topu kapan takım paslaşarak ya da top sürerek rakip takımın potasına doğru ilerler. Topa sahip olan oyuncu, takım arkadaşıyla paslaşmadan önce bir adım atabilir. Top sürme, her adımda bir topu yerde sektirerek yapılır. Top sürerek ilerleyen oyuncu durup topu tuttuktan sonra ya pas vermek ya da sepete atış yapmak zorundadır. Yeniden top sürerek oyuna devam edemez, devam ederse “çifte sürme” diye adlandırılan bir hataya yol açmış olur. Her takımın 24 saniyelik hücum süresi vardır.

Oyuncu topu potaya herhangi bir noktadan ve açıdan atabilir. Sıçrayarak topu doğrudan doğruya sepetin içine de bırakabilir. Savunma yapan oyuncu, atış yapanı, faul yapmadan engellemeye çalışır. Topun çemberden girmesine “basket” denir. Üç sayı çizgisi adı verilen yarım dairenin dışından yapılan isabetli atışlar üç sayı kazandırır. Üç sayı çizgisi içinden yapılan atışlar ise iki sayıdır. Sayıdan sonra karşı takım pota altından oyunu başlatır. Kenar çizgisinin dışında topu alan oyuncu, 5 saniye içinde alandaki takım arkadaşlarından birine atarak topu oyuna sokmak zorundadır. Topu alan oyuncunun ise, 8 saniye içinde topu karşı yarı alana taşıması gerekir. Bunu yapamazsa top rakip takıma geçer ve rakip takım topu yandan oyuna sokar. Bir takım topu rakip yarı alana geçirdikten sonra, topu bir daha kendi alanına geri taşıyamaz. Bunu yaparsa bir kuralı çiğnemiş olur.

Faul ve kural çiğneme

Basketbol oyununda fauller kişisel ve teknik faul olarak ikiye ayrılır. Karşı takımın oyuncusunu tutmak, itmek, çelme takmak gibi hareketler kişisel faullerdir. Kişisel fauller de üçe ayrılır. Kasten ve belirgin biçimde yapılmamış faullere olağan fauller denir. Rakip takımın iki oyuncusunun aynı anda birbirine faul yaparsa, karşılıklı faul olur. Bir takımın iki oyuncusunun karşı takımın bir oyuncusuna aynı anda faul yapması da çoklu faul olarak adlandırılır. Fauller, kenar çizgisinden oyuna sokulmak üzere topun karşı takıma verilmesi ya da karşı takımın serbest atışlar kullanması biçiminde cezalandırılır. Kasıtlı faullerde iki serbest atış hakkı verilir. Serbest atışta top çemberden geçerse, atışı yapan takım bir sayı kazanır. Serbest atışları, faul yapılan kişi kendisi kullanmak zorundadır. İki oyuncunun birbirine aynı anda faul yapması olan çifte faulde, top orta yuvarlaktaki hava atışıyla oyuna sokulur. Bir oyunda beş faul yapan oyuncu oyun dışı kalır.

Oyunu geciktirmek, potayı tutmak, sportmence olmayan davranışlarda bulunmak ya da aynı anda oyunda beşten fazla oyuncu bulundurmak gibi durumlarda, hakemler teknik faul verebilirler. Teknik faul için verilen serbest atışı cezasını, karşı takımdan herhangi bir oyuncu kullanabilir. Bu serbest atıştan sonra genellikle atışı yapan takım orta kenar çizgisinden topu oyuna sokar.

Kural çiğneme: Bir basketbol maçında, oyun kurallarına aykırı olan hafif hatalara kural çiğneme denir. Kural çiğneme durumunda top rakip takıma verilir. Serbest atış alanında üç saniyeden fazla kalma, çifte sürme, topu yere vurmadan birden fazla adım atma, topu tekmeleme ya da topa yumrukla vurma, kural çiğnemedir. Topa son dokunan oyuncu, topu alan dışına çıkardığında ya da top kendindeyken sınır çizgisine bastığında da kuralı çiğnemiş olur. Topa sahip olan takım 24 saniye içinde potaya atış yapmak zorundadır. Bu süreyi değerlendiremezse top karşı takıma geçer.

Oyun süresi ve hakemler

Basketbol karşılaşmalarını, iki ya da üç orta hakem, bir sayı hakemi, bir 24 saniye hakemi ve bir de saat hakemi yönetir. Bazen sayı hakemine bir yardımcı eşlik eder.

Basketbol karşılaşması, genellikle 10’ar dakikadan oluşan 4 periyottan ve 2 devreden oluşur. İki devre arasında 15 dakika ara verilir. Beraberlik durumunda beşer dakikalık uzatma devreleri oynanır. Topun kurallara uygun olarak oyuna girmesiyle ve bir oyuncunun topa değmesiyle karşılaşma saati işlemeye başlar. Herhangi bir nedenle oyun durduğunda, saat de durur. Hakemin kolunu yumrukla yukarı kaldırması faulü işaret eder. Açık elin ortasına dikilen işaret parmağı ise mola istendiğini gösterir. Mola, bir takımın koçunun istediği kısa aradır. Koç takımının oyuncularına taktik vermek için mola alır. Takımlar bir maç sırasında toplam altı mola (1.devre 2. üç mola ve 3.devre 4. üç mola)alabilir. Maç uzaması durumunda, her uzatma devresinde takımlara birer mola hakkı daha verilir.4 saniye arasında topu elinde tutamaz. Çünkü 3 saniyeyi geçerse maç baştan oynanır hangi takımın elindeyse o takım sayı kaybeder.Nba de ise periyotlar 12′şer dakikadan oluşur.

Tarihçesi

Basketbolu 1891′de Massachusetts’de bir beden eğitimi öğretmeni olan James A. Naismith geliştirdi. Amerikan futbolunu çok sert bulan Naismith, bir salonun karşılıklı iki duvarına sepet asarak yeni bir oyun oynatmaya başladı. Ama oyunda Amerikan futbolu topu kullanılıyordu. Başlangıçta dokuzar kişilik iki takımla oynanıyordu. Basketbol kısa sürede ilgi gördü ve hızla dünyanın öbür ülkelerine de yayıldı. Basketbol anavatanı Amerika’dan başlayarak yıllar boyu büyüye büyüye dünyaya yayıldı ve popüler spor dalları arasında kendine yer edindi. Bu spor kısa sürede ülkemizde de yayıldı ve büyük kitleler tarafından seyredilir hale geldi. Türk basketbolunun tarihsel gelişimi ve önemli anları ise şu şekildedir:

1904 Basketbol, ilk kez Robert College spor salonunda oynandı.

1921 Kayıtlara geçen ilk resmi basketbol maçı İstanbul Cağaloğlu’nda oynandı.

1927 İstanbul Basketbol Ligi kuruldu.

1936 Türk Milli Takımı, ilk milli maçında Yunanistan’ı 49-12 yendi. Türkiye, Berlin Olimpiyat Oyunları’na katıldı ve oynadığı maçlarda Şili’ye 30-16, Mısır’a 33-23 yenilerek ilk turda elendi.

1948 Naili Moran, Londra Olimpiyat Oyunları’nda final maçı yönetti.

1949 Kahire’de yapılan Avrupa Şampiyonası’nı Türkiye dördüncülükle tamamladı.

1951 17 ülkenin katılımıyla Paris’te yapılan 7.Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye altıncı sırayı aldı. Türk hakem İzzettin Somer, Avrupa Şampiyonası’nın finalini yöneterek, bu alanda bir ilke imza attı.

1952 Türk Milli Takımı, Helsinki Olimpiyat Oyunları’nda İsviçre ve Belçika’yı yendi, Mısır ve İtalya’ya mağlup oldu.

1955 Turgut Atakol, 9. Avrupa Şampiyonası’nda final maçını yöneterek bu alanda tarihe geçen ikinci Türk hakemi ünvanını aldı.

1956 Melbourne’da yapılan 5. Dünya Kongresi’nde Turgut Atakol FIBA Teknik Komitesi’ne seçildi ve bu görevi 20 yıl aralıksız sürdürdü.

1959 Türkiye, tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası’na evsahipliği yaptı. İstanbul İnönü Stadı’nda oynanan 11. Avrupa Şampiyonası’nda Sovyetler Birliği şampiyonluğa ulaşırken, ay-yıldızlı takım 12. sırada kaldı. Final maçı yöneten İlhan Uyguç, Avrupa Şampiyonaları’nda final yöneten üçüncü Türk hakem oldu. Bayanlarda ilk kez Türkiye Şampiyonası yapıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder